Gözün arkasındaki ışığa duyarlı ve görme sinyallerini oluşturan tabakaya retina denir. Retina, ihtiyaç duyduğu besin maddelerini ve oksijeni kan akımı yoluyla almaktadır. Retinaya gelen kan retinada kullanıldıktan sonra retinal toplardamarlar yani retinal venlar aracılığı ile tekrar kalbe yönlendirilir. Bu damarlarda tıkanma olduğunda retinal ven tıkanıklığı oluşmaktadır.
Retina Ven (Toplardamar) Tıkanıklığı Nedir?
Retinadan kirli kanı toplayıp uzaklaştıran ana damara santral retinal ven denir. Santral retinal veni oluşturan küçük retinal ven dalları mevcuttur. Santral retinal vende veya retinal ven dallarında oluşan bir pıhtı bu damarlardaki kan akımının durmasına yani tıkanıklığa yol açabilir. Bazen de retinal ven ile retinal arterirn (atardamar) birbirinin üzerinden geçtikleri bölgede retinal arterin retinal vene bası uygulaması sonucu da retinal ven tıkanıklığı oluşabilir. Retinal ven tıkandığı zaman kirli kan retinadan uzaklaştırılamaz ve bu kan retina yüzeyine sızmaya başlar. Santral retinal ven tıkanıklığında 1-2 gün içerisinde neredeyse tüm hastalard makula ödemi gelişmeye başlar. Retina ven dal tıkanıklığı olan hastaların ise %10-15’inde 1 yıl içerisinde makula ödemi gelişir. Santral ven okluzyunu (tıkanıklığı) olan hastaların %10’un ilk 9 ay içerisinde vitreus hemoraji denilen retina önündeki jelin tamamen kan ile kaplanması durumu oluşabilir. Retinal ven dal tıkanıklığı olan hastaların ise %40’ında hayatlarının herhangi bir döneminde vitreus hemorajisi ortaya çıkabilir. Ayrıca kanlanmanın çok bozulduğu (iskemik tip) santral ven okluzyonlarının (tıkanıklıklarının) %20’sinde neovaskuler glokom adı verilen bir göz tansiyonu hastalığı görülür. Retinal ven dal tıkanıklıklarında neovaskuler glokom görülme oranı çok düşüktür.
Retina Ven (Toplardamar) Tıkanıklığının Görülme Sıklığı Nedir?
Tüm dünyada 30-89 yaş arası kişilerde santral retinal ven tıkanıklığının görülme sıklığı %0,13’tür. Retinal ven dal tıkanıklığının görülme oranı ise %0,64’tür. Yaş aralığı yükseldikçe bu oranlar artmaktadır.
Retina Ven (Toplardamar) Tıkanıklığı Türleri Nelerdir?
Retinal ven tıkanıklığı, tıkanıklığın oluştuğu damarın yapısına göre farklı isimlerde adlandırılmaktadır.
Retina Ven (Toplardamar) Dal Tıkanıklığı
Santral retinal veni oluşturan dallarda oluşan kanamalara retinal ven dal tıkanıklığı denir. Dal tıkanıklıkları santral retinal ven tıkanıklığına göre daha iyi seyirlidir.
Santral Retina Ven (Ana Toplardamar) Tıkanıklığı
Retinadan kirli kanı uzaklaştıran ana damarda oluşan tıkanıklıklara ise santral retinal ven tıkanıklığı denmektedir. Santral retinal ven tıkanıklığı iskemik ve non-iskemik olmak üzere iki tipe ayrılır. İskemik tipte çok geniş alan boyunca ven tıkanıklığına ek olarak kılcal damarlarda da akım kaybı oluşmuştur. Non-iskemik tipte kılcal damarlarda akım kaybı daha düşüktür. Fakat non-iskemik tip santral retinal ven okluzyonu bulunan hastaların %34’ü zamanla iskemik tipe dönüşür. İskemik tip hastalığı seyri ve hastaların görme düzeyleri non-iskemik tipe göre daha kötüdür.
Retina Arter Tıkanıklıkları
Retinal arter tıkanıklığı aslında retinal ven tıkanıklığından farklı bir durumdur ve retina atar damar tıkanıklığı anlamına gelmektedir. Fakat bazen retinal arter ve ven aynı anda tıkanabilir. Bu durumun seyri sadece retinal ven tıkanıklığı olan hastalara göre oldukça kötüdür.
Retina Ven (Toplardamar) Tıkanıklığının Belirtileri (Semptomları) Nelerdir?
Retina ven tıkanıklığı oluştuğu an görme seviyesi azalmaya başlar ve 1-2 gün içerisinde belirgin şekilde azalmış olur. Hastalarda bulanık görme, merkezi görme alanında karartı görme, kırık görme veya yamuk görme belirtileri bulunabilir. Vitreus hemorajisi dediğimiz yoğun kanama gelişirse hasta önce kum yağması gibi uçuşmalar hisseder sonra da tüm görmesi kapanır. Eğer neovasküler glokom gelişirse de şiddetli göz ağrısı oluşabilir.
Retina Ven (Toplardamar) Tıkanıklığı Nedenleri Nelerdir?
Retinal ven tıkanıklığının ana nedeni damar içerisinden oluşan bir pıhtıdır. Ayrıca retinal arterlerin retinal venler ile kesiştiği alanlarda arterin vene basması da tıkanıklık yaratır. Vaskulit yani damar iltihaplanması ile seyreden otoimmun hastalıklarda da retinal toplardamar tıkanıklığı görülebilir.
Kimler Retina Ven (Toplardamar) Tıkanıklığı Riski Taşımaktadır ve Retina Ven (Toplardamar) Tıkanıklığına Zemin Hazırlayan Hastalıklar Nelerdir?
Retinal ven (toplardamar) tıkanıklığı genelde 55 yaş üstü kişilerde görülür. Yaşlanmayla birlikte risk de artmaktadır. Hipertansiyon, diyabet, kalp – damar hastalıkları, obezite gibi sistemik hastalıklar retinal ven tıkanıklığına zemin hazırlayan hastalıklardır. Ayrıca glokom yani göz tansiyonu hastalığı da retinal toplardamar (ven) tıkanıklığı riskini arttırmaktadır.
Retina Ven (Toplardamar) Tıkanıklığı Tanısı Nasıl Koyulmaktadır?
Retinal ven tıkanıklığı tanısı damlalı göz muayenesi sonrası OCT (göz tomografisi) ve bazı durumlarda Floresein Anjiografi (göz anjiografisi) ile konmaktadır.
Retina Ven (Toplardamar) Tıkanıklığı Tedavisi Nasıl Yapılmaktadır?
Tıkanan retinal ven zamanla açılır ve bu damarın görevine yardımcı olan yeni kollateral damarlar gelişir. Fakat retinal ven tıkanıklığının komplikasyonları olan maküla ödemi, vitreus hemorajisi (kanama) ve neovaskuler glokomun tedavi edilmesi gerekir.
- Retinal ven tıkanıklığına bağlı maküla ödemi tedavisi göz içi enjeksiyonlar ile yapılmaktadır. Hem anti-VEGF hem de steroid içeren iğneler bu tedavide kullanılabilir. Bu tedavilerin ikisi de erken dönemde başvuran retinal ven tıkanıklığı hastalarında %100 etkilidir. Fakat iğnelerin etkisi geçince ödem tekrarlayabilir. Bu yüzden retinal ven tıkanıklığına bağlı makula ödemi olan hastalarda ilk yıl yoğun tedavi uygulamak gerekir. İkinci yıl tedavi ihtiyacı düşmektedir. Santral retinal ven tıkanıklığındaki tedavi ihtiyacı retinal ven dal tıkanıklığına göre daha yüksektir. Erken dönemde tedavi edilmeyen ve kronikleşen makula ödemlerinde de daha uzun yıllar tedavi uygulamak gerekebilir.
- Retinal ven tıkanıklığına bağlı vitreus hemorajisinin (kanama) gelişmesini önlemek için risk görülen hastalarda argon lazer fotokoagulasyon uygulanmaktadır. Vitreus hemorajisi gelişen hastalarda da kanama 1 ay içerisinde kendiliğinden çekilmezse vitrektomi ameliyatı uygulamak gerekmektedir.
- Retinal ven tıkanıklığına bağlı neovasküler glokom tedavisi içinse öncelikli olarak argon lazer fotokoagulasyon ve göz içi anti-VEGF enjeksiyonları uygulanmaktadır. Bunların uygulanamadığı veya fayda göstermediği hastalarda ise glokom cerrahileri düşünülebilir.