Göz içi iğne tedavilerinin göz hastalıklarına uygulanması son 10 yılda giderek artmaktadır. İğne kelimesinde dolayı insanları ürkütse de göz hastalıklarının tedavileri için uygulanan ameliyatların yanında hasta açısından çok daha rahat bir uygulamadır. Bu yazımda; göz içi iğne tedavisi nedir, hangi göz hastalıklarına uygulanır, yan etkileri nedir sorularını cevaplayıp ve göz içi iğne tedavisinin nasıl yapıldığını anlatacağım.

Göz İçi İğne Tedavisi Nedir? Hangi Göz Hastalıklarına Uygulanmaktadır?  Uygulaması Nasıl Yapılır?

Göz İçi İğne Tedavisi (Göz İçi Enjeksiyon, İntravitreal Enjeksiyon) Nedir?

Göz içi iğne tedavisi (göz içi enjeksiyon, intravitreal enejksiyon) çok özel ve hassas işlemler ile direkt göze ilaç uygulamamıza imkân veren bir tedavi yöntemidir. Geçtiğimiz çeyrek yüzyılda ortaya çıkmış modern ve gelişmiş bir uygulamadır.

göz içi iğne tedavisi nedir? hangi göz hastalıklarına uygulanmaktadır?

Göz İçi İğne Tedavisine Neden İhtiyaç Duyarız?

Retina zırhlı bir kafes gibidir ve aldığımız hap ve damla tedavileri bu zırhı geçip retinanın katmanlarına nüfuz edemez. Bu nedenle retina hastalıklarında tedavinin etkili olması için göz içi iğne enjeksiyonları ile tedavi edici ajanları direkt retinanın önündeki vitreus jeline verebilmekteyiz. Vitreus jeline verilen ilaçlar çok hızlı bir şekilde ve etkin dozda retinaya geçmektedir.

Hangi Göz Hastalıkların Tedavisinde Uygulanmaktadır?

Göz içi iğne tedavileri ile pek çok göz hastalığını tedavi edilebilmekteyiz ve bazı göz hastalıklarının ilerlemesini de durdurmaktayız. Aşağıda göz içi iğne tedavilerinin hangi göz hastalıklarına neden uygulandığını anlattım.

Sarı Nokta Hastalığı (Makula Dejenerasyonu)

Yaşa bağlı sarı nokta hastalığında retinanın altındaki koroid dokusunda kırılgan damarlar (koroid neovaskülarizasyonu) gelişir. Bu damarlardan retina içine sıvı ve kan sızıntısı olur. Göz içine (intravitreal) uygulanan anti-VEGF ajanlar bu damarlardan kan ve sıvı sızıntısı olmasını engeller.

Sarı nokta hastalığı konusunda çok daha detaylı bilgiyi “Sarı Nokta Hastalığı Nedir? Sarı Nokta Hastalığı Belirtileri ve Tedavisi Nedir?” yazımda bulabilirsiniz.

Diğer Koroid Neovaskularizasyonu (KNV) Nedenleri

Yaşa bağlı sarı nokta hastalığı dışındaki diğer KNV nedenleri içerisinde en sık karşılaştığımız yüksek miyopi nedeniyle oluşan KNV’dir. Bunlar dışında angioid streaks, koriyoretinitler ve genetik retina hastalıklarında da KNV görülebilir. Tüm KNV nedenlerinin tedavisinde öz içine (intravitreal) uygulanan anti-VEGF ajanlar etkilidirler.

Diyabetik Makula Ödemi (Şekere Bağlı Görme Noktası Ödemi)

Şeker hastalığında (diyabette) retinanın kendi damarları hasara uğrar ve bu damarlardan sızıntı olarak makülada ödem gelişir. Göz içerisine (intravitreal) uygulanan anti-VEGF ve steroid (kortizon, kortizol) içerikli iğneler ile bu ödem geriletilebilmektedir.

Retina ToplarDamar Tıkanıklıklarına Bağlı Makula Ödemi

Retina toplardamarları tıkandığı olduğu zaman kirli kan retinadan uzaklaştırılamaz ve makulada ödem gelişir. Aynı diyabetik makula ödeminde olduğu gibi bu hastalıkta da göz içerisine (intravitreal) uygulanan anti-VEGF ve steroid (kortizon, kortizol) içerikli iğneler ile bu ödem geriletilebilmektedir.

Üveit

Üveitlerde inflamasyona bağlı olarak maküla ödemi gelişebilir. Enfeksiyöz olmayan üveitlerdeki maküla ödemi tedavisinde göz içerisine (intravitreal) uygulanan steroid (kortizon, kortizol) içerikli iğneler etkilidirler.

Üveit ile ilgili detaylı bilgi için “Üveit Nedir? Üveitin Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?” yazıma bakabilirsiniz.

Prematür Retinopatisi

34 hafta ve 1500 gramdan küçük doğan bebeklerde retina damarları tam olarak gelişmemiştir. Doğumdan sonra bu damarlar hatalı olarak gelişebilmekte ve görmeyi tehdit etmektedir. Göz içine (intravitreal) uygulanan anti-VEGF ajanlar bu hatalı damarların gerilemesini sağlayabilir.

Bebeklerde görülen bu hastalıkla ilgili daha fazla bilgi için “Prematüre Retinopatisi Nedir? Prematüre Retinopatisinin Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?” yazıma bakabilirsiniz.

Göz Arkası Kanaması İğne Tedavisi

Göz arkası kanamalarda tek başına iğne tedavisi kanamanın geçmesini sağlamaz. Diyabette veya retina toplardamar tıkanıklığında gelişen kötü retina damarlarından kanama olduysa ve hastaya vitrektomi uygulanacaksa ameliyattan 2-5 gün önce göz içi anti-VEGF iğneler yapılıp ameliyattaki kanama azaltılabilir. Fakat hastada diyabet veya retina toplardamar tıkanıklığı yokken gelişen kanamalarda kesinlikle göz içi anti-VEGF iğneler yapılmamalıdır çünkü retinada yırtık veya çekinti varsa bu iğneler ile durum kötüleşecektir.

Göz İçi Enjeksiyon Tedavisi Nasıl Yapılmaktadır?

Göz içi enjeksiyon uygulaması öncesinde ağrı duyulmaması için göze anestezik madde damlatılır. Ardından göz %5’lik povidon-iyodin (antiseptik) temizlenir. İşlem sırasında kullandığımız iğne çok incedir. Gözün renkli bölgesinin dışında bulunan beyaz kısmından yani sklera kısmından enjeksiyon yapılır. Birkaç saniyelik bir işlemdir ve hasta uygulama sırasında çok hafif bir batma hissedebilmektedir. İğneden sonra antibiyotik damlaların 5 gün boyunca göze düzenli olarak damlatılmasını önermekteyiz. Bir gün süre ile gözü mikrop kapmaması için kapatırız. Yaklaşık olarak toplam 5 dakika süren bu işlemden sonra işe dönüşler için genellikle 1-2 günlük bir istirahat vermekteyiz.

Bireyselleştirilmiş (Kişiye Özgü) Göz İçi İğne Tedavisi Nedir?

Her hastanın ve hastalığın göz içi iğne tedavisine cevabı farklıdır. Bu yüzden kişiye özgü (hastaya özgü) tedavi protokolü uygulamak hasta uyumunu arttırıp en az iğne sayısı ile en iyi görme keskinliğine ulaşmayı sağlamaktadır. Kliniğimizde göz içi iğne uygulaması yapılan her hastaya uygulama öncesi ayrıntılı göz muayenesi yapılır. Ardından da göz tomografileri çekilir. Yaş tip yaşa bağlı makula dejenerasyonunda aylık yapılan ilk 3 anti-VEGF enjeksiyon ile hastanın görme keskinliği ve göz tomografisindeki makula kalınlığı açısından iğnelere cevabı belirlenir. Daha sonra hastanın verdiği cevaba göre iğne aralıkları ikişer hafta arttırılmaya çalışılır. Bu şekilde iğne aralıkları 16 haftaya çıkılmaya çalışılır. Fakat kimi hastada uzun süre 4-6 hafta aralıkla iğne yapılırken kimi hastada ilk yılın sonunda 16 haftaya çıkılmış olur. Eğer 2. Yılda 16 haftalık aralıklarla tedavi edilen bir kişi 3 yada 4 enjeksiyon sonrası hiç atak yaşamadıysa iğnesiz takiplere alınabilir. Diyabetik makula ödemi ve retina toplardamar tıkanıklığına bağlı ödem tedavisinde ise aylık yapılan ilk 3 anti-VEGF enjeksiyonda hastanın iyileşme cevabı yeterli değilse steroid içerikli iğnelere geçilebilir. Bu iğneler ile tedavi aralıkları 3-6 ay olarak belirlenir. İlk yıldan sonra bazı hastalar tedavisiz takibe alınmakta bazılarında ise iğnelere devam edilmektedir.

Göz İçi İğne Tedavisinin Riskleri Nelerdir?

Göz içi iğne (intravitreal enjeksiyon) sonrası en önemli risk gözün enfeksiyon kapmasıdır. Fakat hastalar doktorların talimatlarına uyarsa bu durumla çok nadir karşılaşılmaktadır. Bunları dışında enjeksiyon sonrası ani göz tansiyonu yükselmesi ve göz içi kanaması da görülebilmektedir. Bu durumlarda yine deneyimli doktorlar tarafından kontrol altına alınabilen durumlardır.

Göz İçi Enjeksiyon Tedavilerinde Kullanılan İlaçlar Nelerdir?

Göz içi enjeksiyon tedavilerinde iki türlü ilaç kullanılmaktadır.

1. Anti-VEGF Tedavisi

İlk olarak 2004 yılında göz içine uygulanan ajanlardan şuan ülkemizde 3 farklı molekül kullanımdadır:

  • Altuzan yada Avastin (Bevacizumab) 25 mg/0.05 mL
  • Lucentis (Ranibimuzab) 5 mg/0.05 mL veya 0.2 mg/0.05 mL
  • Eylea (Aflibercept) 2 mg/0.05 mL

2. Kortizon Tedavisi

Diyabetik makula ödemi ve retina toplardamar tıkanıklığına bağlı ödem tedavisinde kullanılan bu ilaçlar yaşa bağlı makula dejenerasyonu veya KNV tedavisinde kullanılmamaktadır.

  • Ozurdex (dexametazon) İmplant
  • Triamsinolon Asetonoid: Ozurdexin piyasaya girmesiyle triamsinolon kullanımı neredeyse sıfırlanmıştır.

Göz İçi İğne Tedavisi Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Göz İçi İğne Tedavisi Güvenli Midir?

Her işlemin olduğu gibi göz içi iğnelerinde riskleri mevcuttur. Fakat gerekli şartlara uyularak deneyimli ellerde yapılan enjeksiyonlar ile bu riskler çok düşük oranlarda görülmektedir.

Göz İçi İğne Tedavisinin Etkisi Ne Kadar Sürmektedir?

Anti-VEGF iğnelerin etkisi 1-2 ay sürmektedir fakat uzun süreli tedavide tedavi aralıkları 4 aya çıkılabilmekte hatta bazı hastalarda tedavisiz takipler yapılabilmektedir. Diyabetik makula ödemi ve retina toplardamar tıkanıklığına bağlı ödem tedavisinde kullanılan steroid içerikli Ozurdex’in etkisi ise 3-6 ay arası sürmektedir. Fakat uzun süreli tedavide daha uzun tedavi aralıklarına da çıkılabilmekte ve bazı hastalar tedavisiz takibe alınabilmektedir.

Göz İçi İğne Tedavisinin Yan Etkileri Nelerdir?

Göz içi iğne tedavisi sonrası gördüğümüz en sık yan etki göz çevresi kanamadır. Bu durum hastaları korkutsa da önemli bir durum değildir ve tedavisiz 10 gün içinde iyileşir. Anti-VEGF enjeksiyonlarının ciddi bir yan etkisi olmamakla birlikte kalp krizi veya inme geçiren hastalarda ilk 3 kullanımı için ilgili kardiyolog veya nörologtan izin alınması gerekebilir. Steroid içeren iğneler is göz tansiyonu hastalığı ve katarakta neden olabilmektedir.

Göz İçi İğne Tedavisinden Sonra Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

Göz içi iğne tedavisi sonrası göz bir gün kadar kapalı kalmalı ve sadece damla damlatmak için açılmalıdır. İğnenin yapıldığı gün gözde batma ve yanma olması normaldir fakat o gün ya da ertesi gün şiddetli göz ağrısı olursa veya görme kaybı yaşanırsa iğneyi yapan doktor ile iletişime geçilmelidir.

Göz İçi Enjeksiyonları ile İlgili Bilimsel Çalışmalarım

Başlık: Risk-based Algorithm-guided Treatment Protocol for the Management of Neovascular Age-related Macular Degeneration. doi: 10.4274/tjo.galenos.2019.26235

Özet: Yaş tip yaşa bağlı sarı nokta hastalarında yaptığımız çalışmamız Turkish Journal of Ophthalmology dergisinde İngilizce olarak basılmıştır.  Bu çalışmada risk tabanlı kişiselleştirilmiş anti-VEGF tedavi protokolleri uygulanan 184 hastanın 210 gözü değerlendirildi. %63 olguda tedavi kesilebildi. Yaklaşık bir yıl sonra bu olguların %58’inde atak izlendi. Görme keskinliğinde bir yıl sonunda +9,0 harf artışı, 2 yıl sonunda ise +8,0 harf artışı elde edildi. Ortalama yıllık göz içi anti-VEGF enjeksiyon sayısı 3,5’du.

Gözün Yapısı (Gözün Anatomik Yapısı) ve Görevleri Nelerdir?

Gözün yapısını (göz anatomisini) bilmek, göz hastalıklarının teşhis ve tedavisi açısından büyük neme sahiptir. Aynı [...]

Devamını Okuyun
Vitreus Nedir? Vitreus Bozukluğu Tedavisi Nasıl Yapılmaktadır?

Vitreus latince bir kelime olup Türkçesi “camsı veya cam gibi” anlamına gelmektedir. İnsanlar ve diğer [...]

Devamını Okuyun
Gözde Uçuşan Cisimler (Miyodizopsi) Görmenin Nedenleri ve Tedavisi

Gözümüzde zaman zaman uçuşan cisimler görülebilmektedir.  Bu cisimler; nokta, yüzen bir kuyruk, ip, saç kılı [...]

Devamını Okuyun
Göz Sağlığı İçin Faydalı Besinler Nelerdir? Hangi Göz Hastalıklarına İyi Gelirler?

Sağlıklı beslenme tüm vücudumuzu olduğu gibi gözlerimizi de kapsar. Kilo kontrolüne paralel olarak, düzenli egzersiz [...]

Devamını Okuyun
Göz Tembelliği Nedir? Göz Tembelliğinin Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri

Tıbbi olarak ambliyopi olarak adlandırılan göz tembelliği, gözler arasında görme farklılıklarından kaynaklı olarak ortaya çıkan [...]

Devamını Okuyun
Üveit Nedir? Üveitin Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Üveit hastalığı, ciddi bir göz hastalığı ve bir tür iltihaplanmadır. Üveit hastalığı iridosiklitis olarak da [...]

Devamını Okuyun
Renk Körlüğü Nedir? Belirtileri Nelerdir, Tedavisi Nasıl Yapılır?

Bazı kişiler belirli renkleri veya renklerin tonlarını ayırt edemezler. Görme konusunda bu sorunu yaşayan kişilerde [...]

Devamını Okuyun
Bietti Kristalin Distrofisi Nedir? Bietti Kristalin Distrofisi Tedavi Edilebilir Mi?

Gözde oluşan bazı hastalıklar çok az insanda görülmektedir. Kristalin Distrofisi’de 1937 yılında İtalyan asıllı Doktor [...]

Devamını Okuyun